NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُحَمَّدٍ
النُّفَيْلِيُّ
وَمُحَمَّدُ
بْنُ عِيسَى
قَالَا
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
السَّلَامِ
بْنُ حَرْبٍ
أَخْبَرَنَا
اللَّيْثُ
بْنُ أَبِي
سُلَيْمٍ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ الْقَاسِمِ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ
عَائِشَةَ
قَالَ النُّفَيْلِيُّ
قَالَتْ
كَانَ
النَّبِيُّ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَمُرُّ
بِالْمَرِيضِ
وَهُوَ
مُعْتَكِفٌ
فَيَمُرُّ
كَمَا هُوَ
وَلَا
يُعَرِّجُ
يَسْأَلُ
عَنْهُ
وَقَالَ ابْنُ
عِيسَى
قَالَتْ إِنْ
كَانَ
النَّبِيُّ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَعُودُ
الْمَرِيضَ
وَهُوَ
مُعْتَكِفٌ
Abdullah b. Muhammed
en-Nüfeyli ve Muhammed b. İsa Abdusselam b. Harb'den, o Leys b. Ebi Süleym'den,
Leys, Ab-durrahman b. el-Kasım'dan o da babası vasıtasıyla Hz. Aişe
(r.anha)'dan rivayet etmiştir.
Nüfeyli'nin rivayetine
göre Aişe (r.a) şöyle demiştir:
"Peygamber (s.a.v.)
i'tikâfta iken hiç bir tarafa sapmadan hastaya uğrar, yanında kalmadan halini
sorardı."
îbn İsa'nın rivayetine
göre de Hz. Âişe şöyle demiştir.
"Rasûlullah
(s.a.v.) i'tikâfta iken hasta ziyaretinde bulunurdu."
İzah:
Kütüb-i sitte sahiplerinden
sadece Ebû Dâvud rivayet etmiştir.
Musannif bu hadisi iki
ayrı üstad'dan işitmiştir. Bunlar Abdullah b. Muhammed en-Nufeyli ve Muhammed
b. İsa'dır. Bu üstadiarın rivayetleri arasında fark olduğu için Ebû Dâvud her
birinin rivayetini ayrı ayrı vermiştir. Bu bölüm Nüfeylî'nin rivayetidir. Biz
de bu farka işaret için âdetimizin hilâfına hadisin senedini terceme ettik.
Hadisin râvileri
arasında olan Leys b. Ebî Süleym tenkide tâbi râvilerdendir, bu yüzden hadis
zayıf sayılmıştır. Hadisin nüfeylî tarafından rivayet edilen ilk bölümünde Hz
.Peygamber'in i'tikâfta iken hastaya uğradığı zaman hiç eğlenmeden halini sorup
döndüğü bildirilmektedir.
îbn İsa'nın rivayet
ettiği bölümde ise Rasûlullah (s.a.v.)'m i'tikâfta olduğu zamanlarda hasta
ziyaretinde bulunduğu belirtilmekte fakat, tafsilata gidilmemektedir.
Efendimizin hasta ziyaretinde bulunduğunu belirten mânâ metindeki cümlesindeki
den muhaffef kabul edilmesi halinde anlaşılır. Amabu mânâsına olumsuzluk edatı kabul edilirse, o
zaman bu bölümün manası "Peygamber (s.a.v.) i'tikâfta iken hasta
ziyaretinde bulunmazdı" şeklinde olur.
Bu anlayış
İbnü'n-Nüfeylî'nin rivayeti ile îbn İsa'nın rivayetleri arasında bir tezat
olduğunu göstermez. Çünkü o zaman mana "Peygamber (s.a.v.) hasta
ziyaretinde bulunmazdı, fakat bir ihtiyacı için çıkardı, hastaya uğrarsa,
yanında oturmaz hal ve hatırını sorardı" demek olur.
İ'tikâfta olanın hasta
ziyareti için çıkıp çıkamayacağı konusu, sonraki hadiste geniş olarak beyan
edilecektir.